Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay 1. sıra milletvekili adayı Can Atalay, Silivri Cezaevi’nden Hatay’a mektup yazdı. Mektubu, TİP Genel Lider Yardımcısı ve Antalya 2. sıra milletvekili adayı Barış Atay Mengüllüoğlu seslendirdi.
“EN BÜYÜK TEMİNATIM İNADIMDIR”
“Silivri cezaevinde olduğuma bakmayın siz, ben hala bedelini üstlenmekten bir an imtina etmediğim Seyahat’in hem sanığı hem de avukatıyım” diyen Atalay, “Maden kazasından beri Somalı, fabrikadaki patlamadan beri Hendekli, tarikat yurdundaki yangında çocuklarımız öldüğünden beri Aladağlı, tren kazasından beri Çorluluyum. Ve artık Hataylıyım, zira burada da sonuna kadar gitmemiz gereken büyük bir davamız, kaybettiğimiz canlara borcumuz var, üstlendiğim her davada sonuna kadar giden bir avukat olarak, sizlere verebileceğim en büyük teminatım, inadımdır” sözlerini kullandı.
“TESADÜF DEĞİL”
“Hoşgörü” kenti olarak lanse edilse de Hatay’da halkın neredeyse bütün kısımlarının mağduriyetine yol açan haksız uygulamalar olduğunu belirten Atalay, “Ülke iktisadından hissesini alamayan, teşviklerde ismi anılmayan bir kent olarak Hatay’ın bu tabloya topluca itiraz etmesinin ve hakkını talep etmesinin vakti geldi ve geçiyor. Zelzele sonrasında bile Hatay için birinci uygulamanın ‘teşvik, öncelikli il’ değil de ‘Olağanüstü hal’ ve ‘kamulaştırma yetkisi alan kararname’ olması tesadüf değil” dedi.
“HESABINI SORACAK VE BU KENTİ TEKRAR KURACAĞIZ”
Atalay mektubuna şu sözlerle son verdi:
“Bu ayrımcı ve hakkaniyetsiz yaklaşımlara topyekûn itiraz edilmesi gerektiğini savunuyorum. Müsamahayı, kardeşliği, paylaşım ve dayanışmayı gerçek manada yaşama geçirebilmemiz için; sizlerden TİP’e oy vermenizi ve beni yalnızca vekiliniz olarak değil, Seyahat direnişinde katledilen Antakyalı gençlerin avukatı, demokrasi, barış ve adalet gayretinde yoldaşınız, kardeşiniz olarak görmenizi istiyorum. Unutturmayacak, hesabını soracak ve bu kenti yine kuracağız.”
