Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV), 22 Kasım’da gerçekleşen Hollanda genel seçimlerinde sürpriz bir zafer elde ederek parlamentoda 37 sandalye kazandı. Parti, aşırı sağcı ve İslam karşıtı fikirleriyle tanınıyor.
Seçimi Kazanma Başarısı ve Koalisyon Zorlukları
Avrupa’da şok etkisi yaratan seçim sonrasında Wilders, başbakanlık için güçlü bir aday olsa da koalisyon kurma konusunda diğer partileri ikna etmekte zorlanıyor. NSC lideri Pieter Omtzigt, Wilders’a radikal vaatlerin askıya alınmasını ve samimiyetin kanıtlanmasını talep etti.
Wilders’ın Geri Adımı
Wilders, seçimden sonra ilk adımını atarak İslam karşıtı yasa tasarılarını geri çekti. Bu adım, diğer sağ partilere güçlü bir mesaj olarak yorumlandı ve koalisyon pazarlıkları öncesinde önemli bir adım oldu.
Çifte Vatandaşlık ve Oy Hakkı Tartışmaları
Wilders’ın çifte vatandaşlık sahiplerine oy verme hakkı tanınmaması önerisi ve İslam karşıtı yasa tasarıları tartışmalara neden olmuştu. Ancak lider, başbakanlık için herkesin adayı olacağını ve anayasaya uygunluk konusunda hassasiyet göstereceğini belirtti.
Koalisyon Pazarlıkları ve Gelecek Hükümet
Wilders, diğer sağ parti liderleriyle bir araya gelerek yeni hükümetin anayasal çerçeveye uygun olması için çalışacak. Öncelikleri arasında uzlaşma ve işbirliği yer alacak.
