Ulusal Sıhhat Komitesi yetkilileri, düzenledikleri basın toplantısında, DSÖ’nün kararının global riskin ortadan kalktığı manası taşımadığını, lakin hastalığın acil durum yerine öbür salgın hastalıklar üzere ele alınmasının vaktinin geldiğine işaret ettiğini belirtti.
Yetkililer, Çin’in halihazırda Covid-19’u “B sınıfı salgın hastalık” olarak sınıflandırdığını ve bu kapsamdaki önlemleri sürdüreceğini kaydetti.
Bakanlık statüsündeki Kurulun Sözcüsü Mi Fıng, virüsün hala mutasyon geçirdiğini ve mahallî seviyede yayılmayı sürdürdüğüne dikkati çekerek, mahallî idarelerin ve sıhhat ünitelerinin halk sıhhatinin korunması için gerekli önlemleri almasının ehemmiyetini vurguladı.
Çin, 8 Ocak’ta Covid-19’u “A kategorisi salgın hastalık” olarak ele almaya son vererek, Hudut Sıhhati ve Karantina Yasası uyarınca uygulanan karantina önlemleri ve kısıtlamaları kaldırmış, sonlarını tekrar dünyaya açmıştı.
“A sınıfı salgın hastalık” statüsü, virüs bulaşan şahısların karantinaya alınmasını, yakın temastakilerin takibini, yerlerin tecridini ve dezenfeksiyonunu gerekli kılıyordu. “B sınıf salgın hastalık”ta ise karantina zorunluğu bulunmuyor, salgın muhafaza ve denetim önlemleri yerine kritik olayların tedavisine odaklanılıyor.
XBB ALT VARYANTI HAKİM HALE GELDİ
Öte yandan Ulusal Virütik Hastalıklar Denetim ve Tedbire Enstitüsü araştırmacısı Çın Cao, Omciron’un XBB alt varyantının son periyotta ülkedeki olaylarda hakim hale geldiğini bildirdi.
Cao, XBB alt varyantının şubat ortasında hadiselerin sadece binde 2’sini oluştururken nisan sonunda oranın yüzde 74,4’e çıktığı bilgisini paylaştı.
Nisanda yurt dışı kaynaklı hadiselerin yüzde 97,5’unda XBB tespit edildiğine dikkati çeken Cao, bunun salgının global seyri ile kontaklı olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Çin’de “sıfır vaka” olarak isimlendirilen, büyük çaplı kapanma, karantina ve seyahat kısıtlamalarını gerektiren salgın denetim önlemlerinin 2022 sonunda ansızın kaldırılmasıyla olaylar süratle artmış, ülke bugüne dek görülen en büyük kitlesel yayılmayla karşı karşıya kalmıştı.
Çin Hastalık Denetim ve Tedbire Merkezinden, kısıtlamalarının kaldırılmasıyla ortaya çıkan salgın dalgasında nüfusun yüzde 82,4’ünü oluşturan, 1 milyardan fazla insanın virüse yakalandığının iddia edildiği bildirilmişti.
