İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin, babasının kendisini 2002’de altı yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiği’ ve çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını belirterek şikâyetçi olmasıyla ortaya çıkan skandal olayla ilgili CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, TBMM’ye üç soru önergesi vererek Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na sorular yöneltti.
30 Ekim 2022 tarihinde İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın hususla ilgili iddianamesi tamamlandığını belirten Kaya davayla ilgili şu bilgileri verdi: “Savcı iddianamede H.K.G.’nin anne ve babasının tecavüze göz yumduğunu; mürit Kadir İstekli, tarikat lideri baba Yusuf Gümüşel ve anne Fatma Gümüşel’in zincirleme halde çocuğun cinsel istismarı hatasını işlediklerini belirtti.
Üç sanığın en az 27’şer yıl mahpusla cezalandırılmalarını istendi. Ayrıyeten savcı, Kadir İstekli için cinsel taarruz kabahatinden da ceza talep etti. Baba Yusuf Ziya Gümüşel, anne Fatma Gümüşel ve tecavüzcü Kadir İstekli tutuksuz yargılanıyor.”
Kaya, “Dava neden iki yıl boyunca açılmamıştır? Kim ya da kimler pürüz olmuştur? Bunun sorumluları da kabahat ortaklarıdır” dedi.
3 BAKANA 3 SORU
Kaya, TBMM Başkanlığına yaşanan skandal olayla ilgili, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya üç soru önergesiyle 3 soru yöneltti.
CHP’li Kaya’nın bakanlara şu soruları yöneltti:
1- Bakanlığınız, davaya müdahil olacak mıdır?
2-Cemaat ve tarikatların elindeki çoluklar için Bakanlığınız bir çalışma yürütmekte midir?
3- Cemaat ve tarikatların baskısıyla okula gönderilmeyen kız çocukları için Bakanlığınız ne yapmaktadır?
CEMAATLERİN PENÇESİNDEKİ ÇOCUKLAR
Cemaatlerin elindeki çocuklara da dikkat çeken Kaya, “İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kurduğu ve yönettiği Hiranur Vakfı’nın Sancaktepe’deki külliyesinde bugün de yüzlerce çocuk bulunmaktadır. Okullarında olması gereken bu çocuklar neden cemaat ve tarikatların elindedir? İsmailağa Tarikatı, kız çocuklarının okula gitmesine karşı olduğu için, mecburî eğitim yaşındaki kız çocuklarını okula gönderilmediği de bilinmektedir.” sözlerini kullandı.
KAYA’DAN ERDOĞAN’A SORULAR
Kaya, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’a şu soruları yöneltti:
“Sırça saraylarında gün sayan “tek adama” soruyorum;
*Gece başını yastığa koyduğunda rahat uyuyabiliyor musun?
*Kendi torunlarını severken, cemaat ve tarikatların pençesine düşen çocuklar hiç aklına geliyor mu?
*6 yaşında evlendirilen, tecavüz edilen kız çocukları!
*Cemaat ve tarikat yurtlarında tecavüz edilen erkek çocukları!
*Okul yüzü görmemiş kız çocukları!
“AKP ÇOCUKLARI CEMAAT VE TARİKATLARA TESLİM ETTİ”
CHP’li Kaya TBMM’de yaptığı basın toplantısında ise çocuk istismarları ve Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın cemaat ve tarikatlarla yaptığı protokolleri açıklayarak şöyle konuştu:
“Peki, cemaat ve tarikatların çocuklarımızı 6 yaşında “evlendirme” alçaklığına, AKP iktidarı ne diyor? Milli Eğitim Bakanlığı; cemaat ve tarikatlara bağlı vakıflarla protokollar imzalayarak, yetkisini paylaşıyor. Bu tarikat ve cemaat mensuplarının adeta dokunulmazlıkları var; yaptıklarıyanlarına kar kalıyor.
*Uşşaki Tarikatı piri Fatih Nurullah Şağban, Sakarya Akyazı’daki dergahta, müritlerinden F.A’nin kızı 12 yaşındaki Y.A’ya tekraren cinsel istismarda bulundu.
*Milli Eğitim Bakanlığı; İnsan Vakfının okullarda yürüttüğü kampanyaya onay vererek, sponsor oldu.
*Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, çocuklarımızı “İsmailağa Kur’an Kursu” ismi altında faaliyet yürüten, cemaat ve tarikatlarla bağlı yapılara yönlendirdi. Resmi İlkokul Müdürlüklerine, Resmi/Özel Tüm Ortaokul Müdürlüklerine, İmam Hatip Ortaokul Müdürlüklerine, İmam Hatip Lisesi Müdürlüklerine, Şube Müdürü Hasan Gedik imzasıyla üst yazı göndermiştir.
*Gaziantep’te ilkokul 3’üncü sınıf öğrencisi 9 yaşındaki B.E.K., “Kadiri Tarikatı”na ilişkin “Hasan Hoca İlim Vakfı Yatılı Kuran Kursu”nda, vakıf öğrenci sorumlusu E.K.’nın tecavüzüne uğradı. Olay, B.E.K.’nin tecavüzü dedesine anlatmasıyla ortaya çıktı.
*İlim Yayma Cemiyeti’ne e-yaygın sistemindeki öğretim programlarını kullanarak her seviyedeki öğrenciye yönelik toplumsal, kültürel, mesleksel ve teknik kurslar düzenleme olanağı verildi.
*Milli Eğitim Bakanlığı, Nur Cemaati’nin Nakşibendi koluna bağlı Hayrat Vakfı’na Osmanlıca dersi mazeretiyle okulların kapısını açtı. “Değerler Eğitimi” ismi altında vakfa müsaadeler verdi. Vakfın, MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü ile imzaladığı protokolle okullarda yönetici, öğretmen ve öğrencilere yönelik seminer, panel, konferans ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirmesine imkan sağlandı.
*Nurcu Hayrat Vakfı’na MEB’in kapıları, Erdoğan’ın 2014 yılında, “İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğrenilecek” sözleri üzerinden sonra Ulusal Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, vakıf ile beş yıllık işbirliği protokolü imzalamaya başladı.
*Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV’e de eğitim alanında sonsuz hareket alanı sağlandı. Bakanlıkla TÜRGEV’in imzaladığı protokol, vakfa sağlanan ayrıcalığı gözler önüne serdi. TÜRGEV’in öğrencilere toplumsal, sportif, mesleksel ve teknik kursla düzenlemesine imkan verildi ve masrafların MEB bütçesinden karşılanması kararlaştırıldı.
*Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜGVA arsında imzalanan, “Medeniyet ve Pahalar Protokolü” kapsamında vakfa okul derslikleri tahsis edildi.
*FETÖ’den boşalan takımların büyük kısmını dolduran Süleymancılar, ülke genelinde iki binden fazla olduğu iddia edilen öğrenci yurtlarında verdiği eğitimi, işbirliği mutabakatlarıyla okullara taşıdı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Süleymancılar arasında, “Değerler Eğitimi Protokol” imzalayarak cemaatin gerici ideolojisini okullarda düzenlediği seminerlerde çocuklara aktarmasının önü açıldı.
*Yaşları 8-10 ortasında değişen 45 çocuğa cinsel istismar ve tecavüz edilmesiyle gündeme gelen Ensar Vakfı ile çeşitli eğitim, seminer ve toplumsal etkinlikler düzenlemesine dair işbirliği ve protokol yapıldı. *Vakfın öğrencilere yönelik yaz okulu, yaz kampı, okuma yarışı, seyahat ve seminer düzenlemesine imkan verildi.
*Ensar Vakfı’na tanınan ayrıcalık sadece ortaokul ve liselerle sonlu kalmadı. Yaygın eğitim veren Halk Eğitim Merkezleri’nin (HEM) kapıları da Ensar’a açıldı. Ülke genelindeki bine yakın Halk Eğitim Merkezinde kurslar düzenleme hakkı verildi.
*İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü de okullara yazı göndererek zümre öğretmenlerini Ensar Vakfı Genel Merkezi’ne toplantıya çağırmış. Ensar Vakfı, Ulusal Eğitim Bakanlığının öğretmenlerine dersleri nasıl işleyeceklerini anlatacak.
Kaya, “Bütün bunlar, akıl tutulmasıdır! Laik eğitim sistemine karşı bir darbedir…Cumhuriyet ihtilallerini yok saymadır! Suçtur” dedi.
