Mekatronik mühendisi Mustafa Aydın, 2005 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra savunma sanayi şirketinde çalışmaya başladı. Aydın, geçen yıl ağustos ayında Almanya’daki dünyanın önde gelen savunma ve havacılık şirketlerinden birine yaptığı iş müracaatının kabul edilmesi üzerine kontrat yaptı. Akabinde da Almanya’ya vize müracaatında bulundu.
Bir müddet bekledikten sonra Almanya’daki Federal Dışişleri Dairesi’ne başvuran Aydın, “Sizi 2001 yılında hudut dışı ettiğimizi tespit ettik. 5 gün içerisinde bize savunmanızı yazın.” yanıtı ile karşılaştı. Daha evvel hiç Almanya’ya gitmeyen ve birinci pasaportunu 2006’da alan Aydın, sondan giriş çıkış yapmadığına dair Türkiye’den aldığı dokümanla birlikte savunmasını Alman makamlarına gönderdi. Aydın, yaklaşık 6 ay geçmesine karşın sonuç alamadı.
“KİMLİK NUMARASI KARIŞMAZ”
‘Avrupa Birliği Mavi Kart Vize Programı’ ile Almanya Büyükelçiliği’ne vize müracaatında bulunduğunu söyleyen Aydın, “Aldığım yanıtla kaynar sular başıma döküldü. Ben, 2001 yılında 18 yaşındaydım. O sırada bir üniversitede burslu olarak okuyordum. Göçmen Kaçakçılığıyla Çaba Hudut Kapıları Genel Müdürlüğü’ne başvurdum. Bilgim dışında bir giriş-çıkış olmuş mu öğrenmek istedim. Ben, giriş-çıkış yapmadığımı biliyorum fakat ‘Bu durum kayıtlarda da var mı?’ diye gittim. Oradan, giriş-çıkış kaydı olmadığına dair bir doküman aldım.
Bu belgeyi, hudut dışı edildiğim tezlerine mevzu olan 2001 yılındaki hayatımı gösteren evrakları, sicil kaydımın olmadığını, nasıl bir insan olduğumu ve iş hayatımı anlatan bir maille Alman makamlarına yanıt verdim. Savlara nazaran benim hudut dışı edilmem 2001 yılında gerçekleşiyor. Kendilerine, ‘Biz Türkiye’de kimlik numarası kullanıyoruz. Kimlik numarasının eşleştiğine emin misiniz? Öbür şeyler karışabilir; lakin kimlik numarası karışmaz.’ dedim. Ayrıyeten fotoğraf ve parmak izi de vermiştim. Bu mevzuyla alakalı da bana rastgele bir bilgi paylaşımında bulunmadılar.” dedi.
“HEM MADDİ HEM DE MANEVİ OLARAK ÇOK YIPRANDIM”
2023’ün ağustos ayında Almanya’daki şirkette işe başlama planı olduğunu belirten Aydın, “6 aylık bir mühlet geçti. Bu mühlet zarfında mağdur edildim. Bir iş kabul etmiş ve ona nazaran valizimi bile hazırlamışım. Durum böyleyken, buradaki rastgele bir şirketle mevzuyu söylemeden süreksiz bir müddetliğine işe girip onları da mağdur etmek istemedim. Bu mühlet zarfında beklemeyi tercih ettim. Kendi konularımda makale okuyarak, çalışarak kendimi geliştirmeye devam ettim, Almanca çalıştım. Bu meçhullükten ötürü 6 aylık süreçte hem maddi hem de manevi olarak çok yıprandım.
Konuyla alakalı rastgele bir yanıt da verilmedi. Bunun insan hakkına yakışır biçimde çözülmesinin temel bir hak olduğunu düşünüyorum. Hiç kimse bu türlü bir şeyden ötürü mağdur edilmek istemez.” diye konuştu.
“ALMANYA TARAFINDAN KARA LİSTEYE ALINMIŞIM”
Aydın, 2006’da Türkiye’de çalışma hayatına başladıktan bir mühlet sonra Fransa’da bir şirketle anlaştığını, Fransa’ya vize müracaatının da Almanya tarafından kara listeye alındığı gerekçesiyle kabul edilmediğini söyleyerek, “O vakit da Almanya tarafından neden kara listeye alındığımı öğrenmek için müracaatta bulundum. Fakat bir karşılık alamamıştım.
O süreçten sonra Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Hollanda üzere ülkelere iş için gittim ve rastgele bir vize sorunu ile karşılaşmadım. Artık yıllar sonra hiç gitmediğim Almanya’dan hudut dışı edildiğimi öğreniyorum.” tabirlerini kullandı.
