CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ait açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, yine Genel Lider olup olmayacağı istikametindeki bir soru üzerine “Ben hiçbir vakit Genel Lider olacağım diye talepte bulunmadım. Delegeler gösterdiler. Tekrar kurultayda Genel Lider adayı gösterirlerse o vakit cesurlar bir adım öne çıksın diyeceğiz” sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, KRT TV’ye yaptığı açıklamada bugün için Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı’yı yarın ziyaret edeceğini duyurdu.
DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI
Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ait CHP’nin evet oyu vermesine yönelik tenkitlerle ilgili soruya şöyle cevap verdi:
– Bir milletvekilin dokunulmazlığının kaldırılması için anayasa değişikliğine gerek yok. AK Parti’nin kümesi yetiyor esasen. Sorun şu, neden bir anayasa değişikliği ile dokunulmazlıklar kaldırılmak isteniyor? Zira CHP’ye tuzak kuruyorlar. O periyot terör bir epey ağırlaşmış vaziyette. Terör ağırlaştığına nazaran, dokunulmazlıkları bir anayasa değişiklikleri halinde getirelim buraya, CHP de buna ‘hayır’ diyecek o vakit seçimlerde meydanlara çıkıp ‘Teröristleri koruyan parti bu’ diyeceklerdi. Aklı başında olan bir siyasetçi şayet üç adım ötesini göremiyorsa esasen siyaset yapamaz. Biz de ‘Dokunulmazlıkları kaldırın’ kardeşim dedik. Kaldı ki bizim parti programımızda dokunulmazlıkların kaldırılması öngörülmüş. Benim görüşüm değil bu, kurultayın görüşü. Biz de kaldırdık.
“DEMİRTAŞ ELİNE SİLAH MI ALDI?”
– Selahattin Bey’in bugün içeride olması, tutuklanması bir hukuk faciasıdır. Erdoğan bilhassa onu içeride tutuyor ‘Ben seni lider yaptırmayacağım’ dediği için. Diğer bir şey de yok. Ne yaptı Selahattin Beyefendi? Eline silah mı aldı? Hangi münasebetle yapıyorsunuz bunu? Sadece Selahattin Bey değil Seyahat tutukluları var, milletvekili var, Osman Kavala var. Siz mahkeme kararı, AYM, AİHM kararı uygulamıyorsunuz. Yarın (bugün) hem Demirtaş’ı hem Mızraklı’yı ziyaret edeceğim. Siz, demokrasiyi şartsız savunmak zorundasınız.
“VEFASIZLIĞA UĞRADIĞIM TARAFINDA ALGI VAR”
Kılıçdaroğlu, parti içindeki gelişmeler adaylığı periyodundaki tartışmalara da değindi:
-Özgür Bey’le genel başkanlığı devrederken 1, 1,5 saat görüştüm. Siyasette vefa diye bir kavram var, kendi ortamızda oturup bu kavram ekseninde daha hoş şeyler yapabilirdik. Kırgınlıklar büyük derecede önlenebilirdi. Partiyi iç tartışmalardan uzak tutabilirdik. Kamuoyunda da vefasızlığa uğradığım tarafında bir algı var.
– Bu ülke için yapmadığımız şey kalmadı. Askeri, valisi, kaymakamı, İrtibat Başkanlığı… Biz ele geçirilen bir devletle, dikta idaresiyle gayret ettik. Bütün bunlara karşın yüzde 48 oy aldık. Bütün bunlar unutuluyor. Her şeyden evvel ahlak ve vicdan lazım. Atılmadık iftira kalmadı. Daima içimize attık, daima sustuk.
“BOŞUNA ‘HANÇERLENDİK’ DEMİYORUM”
– Değişim talebi niye ansızın patladı, biliyorum. Ben boşuna demiyorum ki hançerlendik diye. Sağduyu ile partinin yetkili organlarından oturup tartışmak varken niye bu talep bu türlü apansızın patladı? Ben bunları biliyorum fakat gereksiz bir tartışmaya yer hazırlamak istemiyorum.
“SANKİ ZORLA ADAY OLAYIM DEDİM”
– Bir arada yola çıktığınız, birlikte çaba ettiğiniz, hengameyi bir arada verdiğiniz, illa sen Cumhurbaşkanı adayı ol diyen arkadaşlar sonra dönüp size tam aksisini yaparlarsa ne dersiniz? Bunu vatandaşın takdirine sunayım. Güya ben zorla cumhurbaşkanı adayı olayım dedim, aklımın ucundan bile geçmiyordu. MYK’da da Parti Meclisi ve Meclis kümesinde da sizin kesinlikle olmanız lazım denildi, her toplantıda bunlar söylendi. Düne kadar bana aday ol diyen sen değil miydin? Hayatım boyunca dayatma kültüründen gelmediğim için bu türlü bir şey hiç yapmadım. O günkü anketlerde ben önde çıkıyorum, şimdiki anketlerde oburu çıkıyor. Niçin o vakit yapmadınız, söylemediniz?
