Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün MİT Kale Yerleşkesi’nde düzenlenen “MİT 97. Kuruluş Yıl Dönümü Etkinlikleri” programına katıldı. Erdoğan özetle şöyle konuştu:
“NEYİ GEREKTİRİYORSA ONU YAPMANIN PEŞİNDEYİZ”
*MİT’in 97’nci kuruluş yıl dönümüne ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. Teşkilatımızın 97’nci yıl dönümünün canı gönülden tebrik ediyorum. Kuruluşundan bugüne kadar teşkilatta emeği geçen herkese, tüm teşkilat mensuplarına, bütün isimsiz kahramanlara şükranlarımı sunuyorum.
*Görevleri sırasında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilik ile onurlanan mensuplarımıza ise sıhhat ve afiyet temenni ediyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, yerlerini inşallah cennet eylesin. Ülkemizin 81 vilayeti ile birlikte dünyanın dört bir ucunda Türkiye için vazife yapan teşkilatımızın tüm güzide mensuplarına teşekkür ediyorum.
*Devleti için gerektiğinde hiç düşünmeden seve seve canını verecek kaç kardeşlerimizle birlikte omuz omuza çalıştık. Münasebetiyle MİT’in kapalı kahramanlarının nasıl bir özveri ile misyonlarını ifa ettiklerini şahsen çok çok yeterli biliyorum. Kimi vakit ailesinden, kimi vakit sevdiklerinden, kimi vakit sıhhatinden feragat ederek misyon yapan MİT mensuplarımızı burada başka ayrı tebrik ediyorum.
*Eskiden olduğu üzere öbürleri ne der korkusu ile hareket etmiyoruz. İç ve dış siyasette aldığımız her kararı hayata geçirdiğimiz her politikayı büsbütün Türkiye eksenli olarak belirliyoruz. Milletimizin menfaatleri neyi gerektiriyorsa, Türkiye’nin neye muhtaçlığı varsa kimin ne dediğine bakmadan onu yapmanın peşindeyiz.
*Doğru vakitte gerçek adımlarla milletimizin çıkarlarını, gerek diplomasi, gerekse askeri alanda yürekle savunuyoruz. Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri operasyonlarımız bunun açık bir örneğidir. Irak’ın kuzeyinde devam eden Pençe Harekatlarımız bunun örneğidir.
*Yaklaşık 30 yıllık işgalin akabinde Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte Karabağ’ın özgürlüğüne kavuşturulması bunlardan biridir. Kadim bağlarımızın olduğu Libya’nın yasal hükümetine verdiğimiz dayanak bunlardan biridir. Ege’den Karadeniz’e ve Doğu Akdeniz’e kadar mavi vatanımızı müdafaa noktasında ortaya koyduğumuz güçlü irade bunlardan biridir.
“AYAK EKİBİ İLE NE İŞİMİZ VAR?”
*Geçmişte bizi eleştirenlerin tamamı artık ülkemizi takdir ediyor. İHA ve SİHA’ların sembol olduğu savunma sanayi atılımlarımız bugün tüm dünyada hayranlıkla takip ediliyor. Bir periyot yüzde 80 oranında dışa bağımlı olduğumuz savunma sanayi bugün ülkemizin katma kıymeti en yüksek ihracat kalemi haline geldi. 2023 yılında 5,5 milyar dolar savunma ihracatı yaparak Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık.
*İnsansız savaş uçağımız ANKA-3 birinci uçuşunu muvaffakiyetle gerçekleştirdi. Bu alanda çarpan tesiri yapacak KIZILELMA’nın testleri devam ediyor. Savunma endüstrimizin yerli ulusal eser yelpazesi genişledikçe ordumuz ve emniyetimizle birlikte MİT Başkanlığımızın da imkan, kapasite ve kabiliyeti güçlenmektedir.
*Bunun müspet sonuçlarını bilhassa terör örgütlerine karşı uğraşımızda çok net bir halde görebiliyoruz. İnsansız hava araçlarını faal biçimde kullanan kurumlarımızın en başında MİT Başkanlığımız var. MİT yaygın kaynak ağı ve ileri teknolojiye sahip imkanları ile teröristlere nefes aldırmıyor. Suriye ve Irak’taki nokta istihbari operasyonlarımızla PKK’nın kelamda başkan takımını inlerinde çıkamaz hale getirdik.
*Artık istihbarat teşkilatımız bunların ayak ekipleriyle uğraşmıyor. Büsbütün önder takımlarını yok etmenin çabasında. Gayret bu formda veriliyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Maliyeti yüksek olan bir adım atılıyor. Ayak kadrosu ile ne işimiz var? Bu çabayı bu formda sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz.
“İHANETİ VE TERÖRÜ KİMSENİN YANINA KÂR BIRAKMAZ”
*Hemen her gün hudutlarımızdan yüzlerce kilometre ötede etkisiz hale getirilen bir caninin, bir alçağın haberini alıyoruz. Şehitlerimizin hesabını teröristlerden misliyle soruyoruz, soracağız. Bölücü terör örgütü ile birlikte DEAŞ’a da çok ağır darbeler indiriyoruz. DEAŞ’ın sözde lideri el Kureyşi MİT tarafından Suriye’deki ininde etkisiz hale getirildi. Şunu çok net tabir etmek isterim: Türkiye Cumhuriyeti tahminen yarına bırakır lakin ihaneti ve terörü kimsenin yanına kâr bırakmaz.
*DEAŞ’ından FETÖ’süne, PKK’sından DHKP-C’sine kadar milletimizi maksat alan hiçbir yasa dışı yapıya hayat hakkı tanımayacağız. İster içeride ister dışarıda olsunlar. İsterlerse fizana kaçsınlar, devletimizin nefesi daima teröristlerin ensesinde olacaktır.
*Bilhassa 15 Temmuz gecesi 253 vatandaşımızı şehit eden FETÖ’cü hainlerin peşini bırakmamakta kararlıyız. Türkiye Yüzyılı’nda teröre ve teröriste yer olmadığının bilinmesini istiyorum.
*Bugüne kadar Suriye’den Irak’a ve Ukrayna’ya kadar etrafımızda yaşanan çatışmaların kıvılcımının ülkemize sıçramasına müsaade vermedik. Seyahat olaylarından 6-8 Ekim hadisesine, bekamızı maksat alan birçok saldırıyı beraberce savuşturduk. Bundan sonra da mezhep, köken ve inanç üzerinden yürütülmek istenen operasyonlara asla müsamaha göstermeyeceğiz.
“BİZİ TEHDİT EDENLERE KARŞILIĞIMIZI ÇOK NET VERMİŞTİR”
*Son devirde ülkemize yönelik espiyonaj faaliyetlerinin ağırlaşması bu rahatsızlığın tezahürlerinden yalnızca biridir. Bunlar karşısında elbette biz de boş durmuyoruz. MİT göğsümüzü kabartan operasyonları ile kazın ayağının o denli olmadığını tüm dünyaya gösteriyor.
*İsrail’in ülkemizdeki casusluk şebekesini ortaya çıkaran Teşkilatımız bizi tehdit edenlere yanıtımızı çok net vermiştir. Natürel bu İsrail’i önemli manada şaşırtmıştır. Nasıl oldu da bunları toparladınız, bunları aldınız, yakaladınız vesaire. Dur bakalım, bu bu işin birinci adımı. Türkiye’yi tanıyacaksınız, hâlâ tanıyamadınız. Lakin tanımaya mahkumsunuz.
*MİT’in bölgemizdeki tansiyonların düşürülmesinde geniş bir yelpazede sütre gerisinde yürüttüğü istihbarat diplomasisini de takdirle karşılıyoruz.
*Dış istihbarat alanında Teşkilatımız öbür ülkelerin terörle çabasına katkı sağlamaktan, rehine kurtarmaya, arabuluculuktan esir takasına kadar pek çok başarılı çalışmaya imza atıyor. Devlet görevlilerimize ve kritik kurumlarımıza yönelik siber taarruzların engellenmesi noktasında MİT’in muvaffakiyetlerini gururla takip ediyoruz.
