İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) bağlı kuruluşu İETT, en son 2015 yılından yeni otobüs alınan metrobüs sınırına, yaklaşık 2 milyar 378 milyon liralık öz kaynak 252 son model araç aldı. İBB ve İETT’nin üretici firmalarla Eylül 2021’de imzaladığı mukaveleler kapsamında alımı planlanan toplam 252 otobüsün tamamının İETT envanterlerine girdi. Son parti otobüs teslimatlarının tamamlanması nedeniyle İETT Edirnekapı Garajı’nda merasim düzenlendi.
“YÜZDE 40-45 FİYAT FARKI OLUŞTU”
Törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı onayına takılan 300 metrobüs alımına dikkat çekti. İmamoğlu, şöyle konuştu:
– Vazifeye gelir gelmez birinci etapta tam 300 aracı temin edebileceğimizi ve bu istikamette bir kredi teminini de önümüzü açabileceğini öngörmüştük. Çok süratli, birkaç ayda, çok uygun şartlarda dış finansmanı da sağladık. O periyottaki döviz kuruyla, bugünkü kurlar ortasında yüzde 40-45 fiyat farkı oluştu. Ulusal ve milletlerarası piyasaların yaratmış olduğu farktan bahsediyorum ve döviz bazında bir farktan bahsediyorum.
– Pekala ne oldu? 300 araçlık otobüsü, ivedilikle İBB Meclisi’ne taşıdık. Yaşlanmış bir filoyla karşı karşıyaydık. Sağ olsun, o periyotta İBB Meclisi de bu isteğimize oy birliğiyle oy birliğiyle ‘evet’ dedi. 300 araç alımını gerçekleştireceğimiz, kredisi hazır bir sürecin işletilmemesi ismine, bunun imzasını Cumhurbaşkanlığı yerine getirmedi.
“DAHA DEĞERLİYE ALMAK ZORUNDA KALDIK”
İmamoğlu “Bir imza. Bu imza ne biliyor musunuz? Bir kefalet değil bu, yalnızca bir onay, bilgi. Öbür bir şey değil. Ve bunu imzalatamadık. 300 otobüsü o vakit alsaydık, çoktan o otobüsler şu anda hizmete girmişti. Muhtaçlığımız bitecek miydi? Bitmeyecekti. Yeniden alımlarımızı yapacaktık. Bu 252 aracın tamamını kendi yarattığımız öz kaynaklarımızla, paramızla aldık bu sıkıntı şartlarda. 252 aracı o gün alsaydık, daha avantajlı alacaktık. Ülkedeki döviz artışı ve bunun üzere birçok enflasyon ve öteki artışlarla ilgili uğradığımız zarar… Artık daha değerliye almak zorunda kaldık” dedi.
“SENİN TAPULU MALIN DEĞİL”
İmamoğlu şöyle devam etti:
– Bu bir ülkenin, bir milletin uygun anlaması gereken bir durumdur. Bir hizmet… Allah aşkına, bir tane açıklama yapılmadı buna. Yani bu niye engellenir? Bu niye imzalanmaz? Tek bir açıklama yapılmadı. Ne diyelim buna? Bu ihtiras nedir? Bu kıskançlık nedir? Güya 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini kazandığımız o seçimde, birisinin tapulu malını elinden aldık. Yok; bu senin vallahi tapulu malın değil. 16 milyon insanın, 86 milyon memleketin beşerinin ortak olduğu bir maldır, bir vatan kesimidir. Onun için; vallahi senin malın değil. Bu türlü davranamazsınız. Bunu yaptılar. Birçok olayda yaptılar.
– Ancak yılmadık, yolumuza devam ettik ve bugün yerli firmaların da bu işe ilgi göstermesiyle, karşılıklı yaptığımız açık ihale süreciyle, verilen en uygun şartlarda fiyatlarla, İstanbul’umuza 132’si 280 yolcu kapasiteli, 120’si de 200 yolcu kapasiteli, Akia ve Otokar marka 252 aracımızı İstanbul’a kazandırdık ve milletimize metrobüs çizgisinde, pırıl pırıl orijinal otobüslerle seyahat ve seyahat etme imkanı sağladık. Bu, milletimizin bütçesinin başarısıdır.
BEYAZ YOL VE ELEKTRİKLİ ARAÇ UYGULAMASI
Günde 250 bin kilometre yol yapılan metrobüs sınırının büyük kısmının asfalt sistemini de 21 yıl güçlü, çevreci ‘beyaz yol’a dönüştürdüklerini hatırlatan İmamoğlu, Tarihi Yarımada’nın merkezi Fatih’te de bütün kamu araçlarını çok yakın bir vakitte elektrikli araca dönüştüreceklerini açıkladı.
“2024’TE KENT TARİHİNDEN SİLİNECEKLER”
İETT ve İSKİ üzere kadim kurumların muhakkak çevrelerce şuurlu olarak yıpratılmak istendiğinin altını çizen İmamoğlu, şöyle konuştu:
– İETT kurumumuzun çokça palavra tabirlerle, uydurma birtakım haberlerle karalandığını da yaşıyoruz. Otobüs arıza yapmıyor diyebilir miyiz? Yapıyor. Araç, arıza yapar. Fakat araçlardaki arıza oranlarının 100 kilometre başı ne kadar düştüğünü sizlere, arkadaşlarım sıklıkla beyan ediyor. Ben de söyleyeyim: Yüzde 40 oranında düşüş sağlanmıştır. Bu, daha da üste çıkacaktır. Bu manada şunu da söyleyeyim: Sefer sayılarımız, yolcu sayılarımız artmasına karşın bu düşüşü sağladık. Daha da tesirli çalışacağız. Sadece siyaset olsun diye, sadece Ekrem İmamoğlu’nu karalamak ismine, koca koca insanların yalan ifadelerle bu kurumu bir formda karalamaya dönük ortaya koydukları propaganda metodunu çok faydasız, yararsız ancak bir o kadar da ziyanlı görüyorum.
– Zira İETT bizim kurumumuz, İSKİ bizim kurumumuz. Onları büyütelim, eleştirelim, teklifte bulunalım. Ancak büyütelim, boş yere insanları lekeleyerek siyaset, siyaset yapmayı kendimize seyahat olarak görmeyelim. Bu seyahati kendisine reva gören insanları, 2019’da, İstanbullular cezalandırdı. 2024’te daimi olarak bu kentin tarihinden sileceğini düşünüyorum bu aklı ve bu zihniyeti.
“ENGELLEMELER SÜRER YA DA SÜRMEZ”
İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
– İstanbul’umuza layık olacağız. Cumhuriyetimize, demokrasimize layık olacağız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına güçlü eserler bırakmayı, İstanbul’da en güçlü, en karakterli mahallî idare kabiliyetini ortaya koyarak hem kentimize layık olmayı hem de ülkemizin motivasyonu gücü olmaya devam edeceğiz. Engellemeler sürer ya da sürmez, bilmiyorum. Sürerse ona nazaran başarımızı yükseltiriz. Sürmezse, onları da başarımızın bir modülü yapmak, ellerini ayağa kaldırmak ya da tokalaşmaktan da geri durmayız.
– Ben memleket ismine, millet ismine yapılan her işi alkışlamayı kendisine bir gurur vesilesi gören bir Belediye Lideriyim. O yaptı diye kıskanan değil, tam tersine o yaptı, ona teşekkür etmeyi kendine yakıştıran bir Belediye Lideriyim. Umarım bu akla, bu mantığa onlar da yaklaşım gösterirler. Yolumuz açık olsun.
Konuşmaların akabinde İmamoğlu ve beraberindeki heyet, Cumhuriyetin 100’ncü yılına uygun biçimde kırmızıya boyanan 2 örnek metrobüs önünde anı fotoğrafı çektirdi. Basın mensuplarıyla birlikte kısa bir metrobüs çeşidi yapan İmamoğlu, seyahat boyunca da kısa bir kıymetlendirme yaptı. Toplam 252 otobüs, yaklaşık 2 milyar 378 milyon liralık öz kaynakla İstanbulluların hizmetine alınmış oldu.
