Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Seyahat Davası kapsamında mahpus cezasına mahkum edilen Can Atalay, Osman Kavala, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman ve Mine Özerden’in mahkumiyetlerini onadı.
Daha evvel de TBMM’nin açılacağı 1 Ekim tarihine kadar TİP Milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmemesi durumunda Hatay’dan Ankara’ya yürümeye başlayacağını tabir eden Erkan Baş, “Özgürlük Yürüyüşü” için harekete geçti.
Yürüyüşün Birinci gün programı, Defne’deki Asi Hayat Merkezi Toplumsal Alanı’nda yapılan açıklama basın açıklaması ile başladı. TİP Genel Lideri Erkan Baş’a açıklamada Parti Sözcüsü Sera Kadıgil ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da eşlik etti.
“ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜNÜN BİRİNCİ ADIMINI ATMAK İÇİN HATAY’DAYIZ”
Erkan Baş açıklamasında şu tabirleri kullandı:
“Bugün 1 Ekim tarihi bir özgürlük yürüyüşünün birinci adımını atmak için Hatay’dayız. Yürüyüşümüzü Hatay’dan başlatıyoruz zira on binlerce yurttaşımızın iradesinin gasp edildiği bir kentteyiz. Yürüyüşümüzü Hatay’dan başlatıyoruz, sarsıntıda on binlerce insanımızı yitirdiğimiz bir kentteyiz ve yürüyüşümüzü Hatay’dan başlatıyoruz zira şayet Seyahat bir davanın konusu olacaksa evvel Ali İsmail’in, Abdocan’ın, Ahmet Atakan’ın hesabının sorulması gerektiğine inanıyoruz.
“HERKES BİLSİN, BİR ADIM BİLE GERİ ATMAYACAĞIZ”
*Gezi direnişi dünyanın en barışçıl, en insanı ve en haklı itirazlarından bir adedidir. Bu ülke milyonlarca insanın kesimi olmaktan onur duyduğu bir isyanı, bir direnişi hatalı ilan etmeye kalkmak, milyonlarca yurttaşımıza hakaret etmektir. Can Atalay’ı, Osman Kavala’yı, Çiğdem Mater’i, Tayfun Kahraman’ı, Mine Özerden’i hatalı ilan etmeye kalkanlar, darbecilikle suçlamaya kalkanlar ülke tarihine kara bir leke olarak geçecekler. Herkes bilsin, bir adım bile geri atmayacağız. Köşemize sinip beklemeyeceğiz. Susmayacağız, susmamayı ve itaat etmemeyi öğrendiğimiz en değerli anlardan birisi Seyahat direnişidir.
“BİZ MECLİS’İN SARAY’IN OYUNCAĞI HALİNE GETİRİLMESİNE MÜSAADE VERMEYECEĞİZ”
*Bugün ayrıyeten halk iradesini ayaklar altına alan iktidarın TBMM’yi açılışını bir gösteriye dönüştürmeye çalıştığı bir gün. Tam da bu nedenle halk iradesini yok saydıkları bir TBMM’nin açılış merasimine katılmayı reddederek Hatay’a geldik. Biz Meclis’in Saray’ın oyuncağı haline getirilmesine müsaade vermeyeceğiz.
“CAN ATALAY’A VE SEYAHAT DAVASI’NDAKİ TÜM TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK TALEP EDECEĞİZ”
*Laikliği ayaklar altına alanların, cumhuriyet kıymetlerini hiçleştirenlerin karşısında durduğumuzu daima birlikte göstermeye çalışacağız. Eşit yurttaşlık isteyenlerin, barış isteyenlerin yan yana, omuz omuza bu yürüyüşün bir modülü olduğunu tabir edeceğiz. Can Atalay’a özgürlük diyeceğiz. Seyahat Davası’ndaki tüm tutsaklara özgürlük talep edeceğiz. Bu iktidara teslim olmadığı için haksız hukuksuz bir biçimde cezaevlerinde tutulan tüm arkadaşlarımızın özgürlük uğraşının sesini taşımaya çalışacağız. Aslında kendisi büyük bir hapishaneye dönmüş olan Türkiye’de daima birlikte özgürlüğün sesini yükseltmeye çalışacağız.
YÜRÜYÜŞÜNE YAĞMUR ALTINDA BAŞLADI
Basın açıklamasının akabinde Erkan Baş, yağmur altında beraberindekilerle birlikte Hatay’dan Ankara’ya gerçek “Özgürlük Yürüyüşü”nü başlattı.
Yürüyüşün birinci gününde dayanak veren kurum, sivil toplum örgütleri ve partiler şöyle:
-Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri,
-Yeşil Sol Parti Milletvekilleri Tülay Hatimoğulları ve Ali Bozan, Yeşil Sol Parti Hatay İl Örgütü
-EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk ve EHP heyeti
-Toplumsal Özgürlük Partisi Hatay Vilayet Örgütü
-EMEP Genel Lider Yardımcıları İskender Bayhan ve Sedat Başkavak, EMEP Hatay ve Adana Vilayet Örgütleri
-CHP Milletvekilleri Mehmet Güzelmansur, Okan Konuralp, Servet Mollaoğlu ve CHP Hatay İl Örgütü
-SYKP Eş Başkanı Canan Yüce ve SYKP Vilayet Örgütü
-Devrimci Personel Partisi’nden Şiyar Rişvanoğlu
-Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan
