Alimler ve Medreseler Birliği’nin Diyarbakır’da iki gün boyunca düzenlediği konferansa davetli olarak katılan Taliban idaresinin sözcüsü Zabihullah Mücahid, toplantı sonrasında Erbil merkezli Rudaw TV’ye açıklamalarda bulundu. Mücahid, “Biz Kürdistan’ı tanıyoruz” dedi. ABD’yi ise artık düşman olarak görmediklerini söyledi.
Diyarbakır’da iki gün süren Alimler ve Medreseler Birliği toplantısına davetli olarak katılan Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid, Kürdistan’ı tanıdıklarını ve bunun İslam devletlerinin bir sorunu olduğunu tabir etti.
Mücahid, “Kürdistan konusu İslam devletlerinin problemlerinden bir adedidir. İnşallah bu probleme da bir tahlil yolu bulunur. Lakin en kıymetlisi Müslümanların birliğidir ki İslam alimleri üzerinden bu bahiste ilerleme sağlanıyor. İslam alimlerinin engin bilgisi sayesinde, İslam aleminin ve sizlerin (Kürtler) meseleleri en yeterli formda çözülebilir” diye konuştu.
“İNGİLİZLER BU MİLLETLER ORTASINDA ÇELİŞKİ YARATMAK İSTEDİ”
“Kürdistan coğrafyasının varlığını kabul ediyor musunuz?” sorusuna Zabihullah Mücahid şöyle karşılık verdi:
“Evet, biz Kürdistan’ı tanıyoruz. Zira Kürt arkadaşlarımız var ve onlarla bağlantı içerisindeyiz. Lakin şunu belirtmek istiyorum; bu ziyaretimizin siyasi bahislerden uzak olmasını ve ilim, alim ve medreselere odaklanmamızı istiyorum.
Diğerleri siyaset konusu, daha sonra bu bahisler kıymetlendirilebilir. Kürdistan konusu yalnızca Kürtlerin sorunu değildir. İngilizler İslam aksisi planlarını hayata geçirmeye başladıktan sonra birinci evvel İslam’ın en değerli milletleri Araplar da dahil, ortasında çelişkiler yaratarak bir çok problemle yüz yüze bırakmak istedi.
İslam toplumunun en değerli milletleri Kürtler, Türkler, Beluçlar, Puştinlerdi. Lakin İngilizler bu milletler ortasında çelişki yaratmaya çalıştı. Lakin umuyorum ki biz bu çelişkilerin derinleştirilmesini pürüzler ve Müslümanların birliğine yanlışsız adımlar atarız.
Maalesef şu ana kadar Kürdistan Bölgesini ziyaret edemedik. Zira savaş halindeydik. Lakin tüm İslam ülkelerini ziyaret etmeye çalışıyoruz. Şükür Aziz Rabbimize ki Afganistan’da güvenlik ve istikrar hakim olmuştur. Afganistan ABD’nin işgalinden kurtarıldı ve iktidara güçlü bir hükümet geldi. Ülke emin ve bilgili bir iktidar tarafından yönetiliyor.”
“ABD’Yİ ARTIK DÜŞMAN STATÜSÜNDE GÖRMÜYORUZ”
Doha Antlaşması’ndan sonrası ülkeden çıkan ABD güçlerini düşman statüsünden çıkardıklarını tabir eden Mücahid kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Biz, Amerika’yı artık düşman statüsünde görmüyoruz. Afganistan bu savaşta yer alan ülkelerle bile yeni bir sayfa açmak istiyor, lakin Amerikaların bize yaklaşımları hala pek dostça değil, Doha Muahedesi’ni daha uygulamadılar. Bankalarımızın sistemlerine, paramıza bloke koymuşlar.
Yönetimdeki üst seviye önderlerimizin seyahat etmelerini kısıtladılar, bunu daha kaldırmadılar. Ambargo uygulaması devam ediyor. Biz bunun kaldırılması için çalışıyoruz. Türkiye’yi dost ve kardeş bir ülke olarak görüyoruz. Afganistan’la Türkiye ortasından tarihten beri çok yakın dostluk ve akrabalık bağları var.
Kültürel dini ve tarihi bağları ve bağları var. Türkiye daima Afganlara dayanak vermiş ve makus günlerinde yanlarında olmuş. Türkiye’ye dost ve kardeş bir ülke alarak bakıyoruz.” tabirleriyle Türkiye’ye siyasetlerini özetledi.
Kürt sorunun şiddet olmadan barışçıl bir biçimde çözülmesinden yanayız. Bölgede bir “Kürdistan” fikri konusunda hükümetimiz şimdi uzman bir durumda değildir. Bu sorun bölge ülkelerine taalluk eden bir sıkıntıdır.
Afganistan İslam Buyrukluğu bu hususta, şimdi uzman bir konuma sahip değildir. Biz hakların tanınmasından yanayız, çatışma ve savaşlardan yana değiliz, zira bu makûs sonuçlar doğurur.”
