İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İsrail’in İHA’larla gerçekleştirdiği hücuma ait New York’ta ABD merkezli NBC News kanalına röportaj verdi.
Röportajda, İran’ın 13 Nisan’da İsrail’e yönelik saldırısının yalnızca 1 Nisan’daki konsolosluk saldırısına misilleme olarak gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Abdullahiyan, “Operasyonun akabinde ABD’ye İsrail’e yönelik saldırıyı devam ettirme niyetimizin olmadığını bildirdik. ABD’yi İsrail’i denetim altında tutması ve savaşı bölgeye yaymaması konusunda uyardık. Zira bu Netahyahu’nun kendi varlığını devam ettirmek ismine izlediği bir yol” sözlerini kullandı.
“DAHA YIKICI VE GÜÇLÜ KARŞILIK VERİRİZ”
İran’ın İsrail’e tekrar bir karşılık verip vermeyeceği konusuna değinen Abdullahiyan, “İsrail, İran’a karşı yeni bir macera arayışına girerse evvelki taarruzdan daha yıkıcı ve güçlü bir karşılık veririz” dedi.
Abdullahiyan İsrail’e yönelik 13 Nisan’daki “Gerçek Vaat” Operasyonunun hudutlu ve orantılı gerçekleştirildiğini, İsrail’e ilişkin yalnızca 2 askeri üssün maksat alındığı ve bu üslerin Şam’da İran konsolosluğuna yönelik taarruzda kullanıldığını söyledi.
“İSRAİL İRTİBATI NETLEŞMİŞ DEĞİL”
Abdullahiyan, “İsrail yeni bir maceraya atılmazsa biz de bir şey yapmayız. ABD basını Siyonist rejimin İsfahan’da bir hava üssünü maksat aldığı biçimine haberler yayınladı. Bu bir akın değildi, İsfahan içinden havalanan ve manzara alarak casusluk yapmaya çalışan kimi küçük droneların hava savunma sistemimiz tarafından düşürülmesiydi” tabirlerini kullandı.
Söz konusu dronlar ile İsrail ortasında bir temas olduğunun netleşmediğini vurguladı.
“İHA’LAR ÇOCUK OYUNCAĞINA BENZİYORDU”
Gerçekleştirilen atağın sorumluluğunu şimdi hiç kimse üstlenmedi. Saldırıyı İsrail’in gerçekleştiği tarafında ortaya atılan tezler incelenmeye devam ediyor.
Abdullahiyan İsfahan’da askeri hava üssüne yönelik bir hücumun gerçekleştirilmediği vurgulayarak, “Dün gece İsfahan’da yaşananlar bir atak değildi. Kullanılan İHA’lar ülkemizde çocukların oynadığı 2 yahut 3 oyuncak küçük drona benziyordu. Bu aksiyonun İran’a öteki bir ülke tarafından evvelce bildirilmesini gerektirecek bir ehemmiyeti de yoktu” dedi.
