İran Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya nazaran Abdullahiyan, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Berlin’in İsrail’e karşı azami itidal davetini kabul etmedi.
Mevcut problemlerin tek tahlilinin İsrail’in Gazze’deki taarruzlarının durdurulması olduğunu belirten Abdullahiyan, “Almanya’nın Gazze’de ateşkes sağlama eforlarının sonuçsuz kalmasının nedeni, Almanya’nın bu soykırım devam ederken tarafsız kalmamasında aranmalıdır.” sözlerini kullandı.
Abdullahiyan, İsrail’in Şam’daki İran konsolosluğuna düzenlediği atağa karşı ülkesinin vereceği beklenen misillemeye ait ise “İsrail rejiminin memleketler arası hukuku, Viyana Mukavelesi’ni, bireylerin ve diplomatik yerlerin dokunulmazlığını büsbütün ihlal ettiği durumlarda saldırganın cezalandırılması hedefiyle yasal savunma bir zorunluluktur.” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliğinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in konsolosluk saldırısından sonra BM Güvenlik Kurulu şayet saldırıyı kınayarak faillerin yargılanması için adım atmış olsaydı “İran’ın İsrail’i cezalandırma muhtaçlığının ortadan kalkmış olabileceği” söz edildi.
İRAN’IN SURİYE’DEKİ KONSOLOSLUĞUNA TAARRUZ
İsrail, İran’ın Şam’daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına 1 Nisan’da hava saldırısı düzenlemişti. Atakta, İran İhtilal Muhafızları Ordusundan 2’si general rütbesinde toplam 7 İranlı yetkili ölmüştü. Ayrıyeten 6 Suriyelinin de hayatını kaybettiği açıklanmıştı.
Saldırıya süratlice misillemede bulunacağını duyuran İran, olaydan ABD’yi de sorumlu tutmuştu.
İran, Suriye’deki akın sonrası 2 Nisan’da ABD’nin İran’daki çıkarlarını temsil eden İsviçre’nin Tahran Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırarak ABD’ye bildiri ilettiğini açıklamıştı.
İran basınında, Tahran idaresinin İsviçre aracılığıyla ABD’ye “İsrail amaçlarını vuracağına” dair bilgi verdiği sav edilmişti.
